top of page

SENDİKAMIZCA KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI’NA YAPILAN BAŞVURUMUZ.



16/12/2021

TEİS2021-84

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI’NA

ANKARA


Konu : Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Veri Sorumluları Sicili Hakkında Yönetmelik gereği eczanelerin tabi olacağı yükümlülükler hk.

6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 07.04.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 tarihli ve 2021/238 sayılı Kararı ile; gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için belirlenen sürenin 31.12.2021 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.

Eczaneler 6197 sayılı Kanuna göre kurulmuş ve hizmet veren kuruluşlar olup, eczanelerin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde istenen yükümlülükleri yerine getirmesi, verilen eczacılık hizmetinin doğası ve yapısı gereği mümkün bulunmamakla birlikte Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelik” hakkında açmış olduğumuz dava derdest olduğundan, söz konusu düzenlemenin dava süreci tamamlanıncaya kadar eczaneler açısından ertelenmesi ve eczacıların bu düzenlemelerden Noterler, Avukatlar, Serbest Mali Müşavirler gibi bazı mesleklere getirilen istisnalarda olduğu gibi muaf tutulması gerekmektedir. Şöyle ki;

Bilindiği üzere Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğe göre “Kişisel veri: Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi”, “Kişisel sağlık verisi ise: Kimliği belirli ya da belirlenebilir gerçek kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığına ilişkin her türlü bilgi ile kişiye sunulan sağlık hizmetiyle ilgili bilgileri” ifade etmekte olup, hastaların eczanelerden hizmet alabilmesi için eczanelerin “Kişisel Bilgilere Erişim Zorunluluğu” bulunmaktadır. Zira;

Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinde yer alan; verilerin anonimleştirme ve kimliksizleştirme yapılarak işlenmesi isteniyor olsa da eczanelerin SGK Medula Provizyon Sistemi’ne bu şekilde kayıt yapması mümkün olmadığı gibi; 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un “Madde 26 - Eczanelerde günlük reçetelerin kaydı, Sağlık Bakanlığınca belirlenen usullere göre tutulur.” hükmü ile Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin “Eczane defter ve kayıtları” başlıklı “45.Madde – (1) Eczanede satışı yapılan tüm ilaçlar elektronik ortamda kaydedilir. Bu kayıtlar denetimlerde istenilmesi hâlinde sunulmak üzere saklanır.” şeklindeki hükmü gereği eczanelerin hastalara ait verileri anonimleştirerek ya da kimliksizleştirerek kayıt etmesi eczacılık mevzuatı gereği mümkün değildir.

Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan düzenleme ile “(4) Sağlık hizmeti sunucuları tarafından; banko, gişe ve masa gibi bölümlerde yetkisi olmayan kişilerin yer almasını önleyecek ve aynı anda yakın konumda hizmet alanların birbirlerine ait kişisel verileri duymalarını, görmelerini, öğrenmelerini veya ele geçirmelerini engelleyecek nitelikte gerekli fiziki, teknik ve idari tedbirler alınır.” Hükmü getirilmiş olup, eczanelerin mevcut metrekareleri yasal mevzuatla belirlenmiş olduğundan asgari 35 metrekare alana sahip eczanelerin bu tedbiri alması maddi açıdan mümkün değildir. Çünkü;

Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinde yer alan “Eczane olacak yerlerin bodrum, asma katları, varsa merdiven boşlukları, merdiven altı kısımları, kolonları, ara duvarları hariç, lavabo ve tuvalet alanı dâhil olmak üzere asgari 35 metrekare olması; Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine göre açılacak eczanelerin depo hariç asgari 20 metrekare olması şarttır.” hükmüne göre ülkemizdeki eczanelerin hastalara ayrılan alanı ortalama 30 metrekaredir. Bu alanda nizalı mevzuat gereği hastaların birbirlerine ait bilgileri duyamayacağı, göremeyeceği bir alanın oluşturulması fiziken mümkün değildir.

Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan “(5) Sağlık hizmeti sunucuları, tahlil ve tetkik sonuçları gibi hastaya ait kişisel sağlık verilerini içeren basılı materyal üzerinde gerekli kısmî kimliksizleştirme veya maskeleme tedbirlerini uygular ve söz konusu materyalin yetkisiz kişilerin eline geçmesi hâlinde kime ait olduğunun tespit edilmesini zorlaştıracak diğer tedbirleri alır.” hükmü ile ilaçlarını hekime reçete ettirmek için ilaç dökümü talep eden hastaya eczacı tarafından, kimlik bilgilerinin kısmî kimliksizleştirme veya maskeleme yapılamadığı gibi, yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu kontrolünde ve gözetiminde kullanılabilen Medula Provizyon Sistemi’nden alınan bu tip çıktılar da eczacıların mağduriyet yaşamalarına neden olacaktır.

Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğin 6. maddesinde yer alan “(1) Sağlık hizmeti sunumunda görevli kişiler; ilgili kişinin sağlık verilerine ancak, verilecek olan sağlık hizmetinin gereği ile sınırlı olmak kaydıyla erişebilir.” hükmü ile eczanelerin sadece hastanın reçetesindeki ilaçlara ait bilgilere erişmesine izin verilmiş olup, hastanın geçmiş ilaç bilgilerini, rapor bilgilerini görmesi yasal mevzuat açısından sorunlu duruma gelecektir. Oysa eczanelerde hizmet alan hastanın kullandığı diğer ilaç bilgilerine ve raporlarına ulaşılması hasta yararına olan ve eczacılık mesleğinin gereği olan ilaç etkileşmesini kontrol görevini engelleyen bir düzenlemedir. Bununla birlikte Sağlık Uygulama Tebliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol hükümleri; eczacıya reçete karşılarken ilgili hastanın geçmiş ilaç kullanım raporlarını ve geçmiş ilaç kayıtlarını inceleme zorunluluğu getiren, bahse konu Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmelik hükümleri ile örtüşmeyen yükümlükler doğurmaktadır.

Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesinde yer alan “(2) Anne ve babanın boşanması hâlinde velâyet hakkı üzerinde bırakılmayan taraf, çocuk ile velinin faydası gözetilmek suretiyle kişisel verilerin korunması mevzuatına uygun şekilde ve Genel Müdürlükçe belirlenen sınırlar çerçevesinde çocuğa ilişkin sağlık verilerine erişebilir.” hükmü gereği velayeti üzerinde olmayan ebeveynin, çocuğunun sağlık bilgilerine eczanelerden aldığı hizmet nedeniyle erişmesi hukuki ve idari sorunlara yol açacaktır.

Kişisel Sağlık Verileri Hakkındaki Yönetmeliğin 9. maddesinin işaretiyle Hasta Hakları Yönetmeliğinin 18. Maddesinde yer alan “(3) Hastanın kendisinin bilgilendirilmesi esastır. Hastanın kendisi yerine bir başkasının bilgilendirilmesini talep etmesi halinde, bu talep kişinin imzası ile yazılı olarak kayıt altına alınmak kaydıyla sadece bilgilendirilmesi istenilen kişilere bilgi verilir.” şeklindeki düzenleme ile özellikle evde bakım hastaları ile demans hastalarına ait ilaç kayıtlarına erişimi zorlaşan hasta yakınlarının bu ilaçların takiplerini yapamamasına yol açarak “ilacın bitiş zamanından daha önce reçete edilmesi”, “bitmesine rağmen ilacın tekrar reçete edilmemesi” gibi sorunlar ortaya çıkacak ve hastaların zamanında ilaçlarının temini mümkün olmayacaktır.

Diğer taraftan;

Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi Veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesine göre kişisel veri saklama ve imha politikası hazırlama yükümlülüğü getirilmiş olup, 11. maddesi ile “kişisel verileri silme, yok etme veya anonim hale getirme yükümlülüğünün ortaya çıktığı tarihi takip eden ilk periyodik imha işleminde, kişisel verileri silme, yok etme veya anonim hale getirme” yükümlülüğü verilmiş olması Eczacılık Mevzuatı açısından mümkün değildir. Zira eczaneler Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik kapsamında; uyuşturucu ve psikotrop ilaç/maddeler içeren reçete bilgileri başta olmak üzere karşılanan tüm reçeteler için tutulan defterleri/kayıtları beş (5) yıl süreyle saklamak zorunda olup; bunları silme, imha veya yok etmeleri eczacılık mevzuatına aykırıdır.

Kaldı ki; aynı yönetmeliğin 11. maddesine göre imha yükümlülüğünün ortaya çıktığı süreden itibaren 3 ay gibi azami bir süre belirlenmiş, bu sürenin her halükarda 6 ayı geçemeyeceği de kesin hükme bağlanmış olup, eczanelerin bu mevzuat çerçevesinde ilaç ve eczacılık hizmeti sunması ve yasa gereği Sağlık Bakanlığı denetimlerinde sunmaları gereken kayıtları tutmaları mümkün değildir.

Yukarıda ifade edilen gerekçelerle eczanelerde kayıt altına alınıp anonimleştirilmesi mümkün olmayan tüm kişisel sağlık verileri; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik, Sağlık Uygulama Tebliği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol hükümleri çerçevesinde kayıt edilmekte olup, bu kayıtların yetkili mercilerce yapılacak denetim ve incelemelerde ibraz edilmesi yasal bir zorunluluktur.

Tüm bunlara ek olarak; Sendikamızın Danıştay 15.Dairesinde 2016/10488 esas sayısı ile Sağlık Bakanlığı tarafından 20 Ekim 2016 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelikte yer alan hem eczacıların sağlık hizmeti sunumunu hem de hastaların ilaca ulaşım sürecini aksatan düzenlemeler hakkında dava açılmış olup mahkeme tarafından Yürütmenin Durdurulması talebimiz kabul edilmiş olup söz konusu yönetmelik iptal edilmiştir.


Söz konusu iptal sonrası bakanlık tarafından 21.Haziran 2019 tarihinde Resmî Gazetede Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik olarak yeni bir yönetmelik yayımlanmış olup Sendikamızca Danıştay 10.Dairesinde 2019/10238 esas sayısı ile bu yeni yönetmeliğin de ilgili maddeleri hakkında dava açılmıştır. Danıştay 10.Dairesi tarafından Yürütmeyi Durdurma kararı verilmediği için bu dava Sendikamızca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na (İDDK) taşınmıştır. Yönetmeliğin Anayasaya uygun olup olmadığına karar verilmesi için Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından Türk Tabipler Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliğince açılan davalar ile Sendikamızın açtığı davalar birleştirilip Anayasa mahkemesine gönderilmiş olup henüz dava derdesttir.

Sonuç olarak;

Öncelikle söz konusu düzenlemenin dava süreci tamamlanıncaya kadar eczaneler açısından ertelenmesini, eczacıların yaptıkları işin işleyişi ve mahiyeti göz önünde bulundurularak Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 02/04/2018 Tarihli ve 2018/32 Sayılı Kararı ile Noterler, Avukatlar, Serbest Mali Müşavirler gibi bazı mesleklere istisna getirildiği gibi; 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 16. maddesinin ikinci fıkrası ile Veri Sorumluları Sicili Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğüne getirilecek istisnalar kapsamında, 6197 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan eczanelere de aynı şekilde istisna getirilmesini arz ve talep ederim.


Ecz. Nurten SAYDAN

TÜM ECZACI İŞVERENLER SENDİKASI

GENEL BAŞKANI


Comments


bottom of page