top of page

BASINDA SENDİKAMIZ


DEĞERLİ ÜYELERİMİZ VE MESLEKTAŞLARIMIZ,

27.NİSAN 2023 TARİHİNDE SENDİKA GENEL MERKEZİMİZDE DEPREMZEDE MESLEKTAŞLARIMIZLA BİRLİKTE MESLĞİMİZDE YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR İÇİN BASIN TOPLANTISI YAPARAK ,SORUNLARIMIZI KAMUOYU İLE PAYLAŞTIK.

TOPLANTIMIZIN YER ALDIĞI BASIN ÖRNEKLERİ AŞAĞIDA BİLGİLERİNİZE SUNULUR.

TEİS BASIN BÜROSU


GÜNLÜK EVRENSEL




SÖZCÜ


ÖNCE VATAN


BAŞKENT



BİRGÜN



CUMHURİYET


YENİ DEVİR



ANADOLU


TÜRKİYEDE YENİ ÇAĞ



TEİS VE DEPREMZEDE ECZACILARDAN SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI: “BÖLGEDEKİ ECZACILARA BİR AN ÖNCE NAKİL HAKKI TANINSIN”

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Eczacı Nurten Saydan, afet bölgesinde nakil bekleyen depremzede eczacılar için Sağlık Bakanlığı’na mücbir sebep hakkını uygulama çağrısı yaptı. Saydan, “Yasal hakkımız olan nüfusa göre eczane açma kriteri uygulanmaksızın nakil hakkımızın depremzede meslektaşlarımıza doğrudan verilmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını bekliyoruz” dedi. Antakyalı eczacı Alev Altunlu da bölgede şu anda ne sağlık merkezi ne doktor ne de yeterince insan olduğunu belirterek “Bu insanlara nasıl eczacılar hizmet verecekler? Orada sadece konteyner kentler, çadırlar var orada da insanlar gerçekten perişan halde yaşıyorlar. Bu sürdürülebilir bir dönem değil” diye konuştu.

Saydan’ın ardından toplantıya katılan depremzede eczacılar da söz aldı ve yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Eczacılar şunları ifade etti:


HATAY KIRIKHAN’DAN AHMET KAYA: Eczacıların istediği yere nakil hakkı yok. Orada belli kontenjan kısıtlarına tabiler; 3 bin 500 kişiye bir eczane şeklinde. Deprem bölgesinde büyük bir nüfus kaybı, göç var. Seçim sebebiyle de insanalar memleketinde tercih yapmak için oylarını kayıtlarını da aldırmadılar dışarıya. Orada kağıt üzerinde bir nüfus görünüyor ama gerçekte olmayan bir nüfus; seçim günü gelecekler oy kullanacaklar geri deprem sonrası ayarladıkları ikametlerine dönecekler. Kırıkhan’da yaklaşık 200 bine yakın nüfus vardı Suriyelilerle birlikte, şu an bizim gözlemlediğimiz 40-50 bine yakın nüfus var yani 4’te 1’e düşmüş durumda. Sağlık Bakanlığı bir hak vermiş eczacıya; mücbir sebep. Yani olağanüstü bir hal olursa sizlere nakil hakkı tanıyacağım demiş ama 80 günü aştı bu hakkı yayınlamadı. Biz orada 30 tane eczane açığız şu an ama 5’te 1 nüfusa hitap ediyoruz. Biz zarar ediyoruz, göz göre göre orada tutsak bir şekilde hizmet veriyoruz. Bu mücbir sebep bir an evvel yayınlanırsa oradan gidip kendi hayatını kurmak isteyen eczacının önü açılacak, orada kalmak isteyen benim gibi adamların da önü açılacak. Kalmak isteyene de ızdırap gitmek isteyene de ızdırap. Zorla tutuluyor orada eczacılar, bu yasal hak bir an evvel sağlanmalı.


KAHRAMANMARAŞ DULKADİROĞLU’NDAN FURKAN GÜNDOĞAN: Dulkadiroğlu ilçesi yıkımın en fazla olduğu ilçelerden biri. Tekrar orada eczane açmaya çalıştığım zaman bölgede yüksek dükkan kiraları ile karşı karşıya kalıyoruz, nakil için de Bakanlık’ın açıklamalarını bekliyoruz. Eczanem tamamen enkaz altında, depremin ilk günü 6’ncı saniyede yıkılmış benim eczanem. Maalesef süreci takip ediyoruz, Nurten başkanımla irtibat halindeyiz. Nakil talebimize karşılık olarak mücbir sebebin araştırıldığı söyleniyor şu an. Araştırılıyor fakat bizim de geçindirmek zorunda olduğumuz ailelerimiz var. Bu sürecin ne kadar hızlı bir şekilde sonuçlandırılması bizim lehimize olacak; olumlu ya da olumsuz. 3,5 yıllık bir eczacıydım, devraldım eczanemi, daha eczanemin borçları bitmedi. Tek beklentimiz nakil hakkının bir an önce sonuçlanıp hayatımıza yön verebilmek.


HATAY ANTAKYA’DAN ALEV ALTUNLU: Depremde evim ağır hasarlı, eczanemin bulunduğu apartman ağır hasarlı; eczanem kısmen ayakta arka depo bölümünde ciddi bir hasar oluştu. Çok zor bir süreçti önce kendi canımızın telaşına düştük daha sonra eczanemizle ilgili koruma anlamında bir şeyler yapmaya çalıştık. Nakil hakkının tanınması bence şart çünkü Antakya’nın şu an doğru dürüst sağlık ocağı yok, hastanelerin hiçbiri yok. Doktor yok, ev yok, insanların ikamet edeceği doğru dürüst bir ev yok, halk yok. Bu insanlara nasıl eczacılar hizmet verecekler? Orada sadece konteyner kentler, çadırlar var orada da insanlar gerçekten perişan halde yaşıyorlar. Bu sürdürülebilir bir dönem değil. Birçok eczacı arkadaşımız mağdur, bunların bir an önce nakil haklarının verilmesini istiyoruz. Sonuçta bir sermaye de dönüyor bu eczane işinde, depolara olan borçlarımız var. Depolar bizi bir yere kadar idare ettiler ama onların da bir çarkı döndürmeleri gerekiyor. SGK’dan ödemelerimizi alıyoruz ama insanlar kendi geleceğini göremediği için depolara da ödemeleri tam anlamıyla yapamıyorlar. Bir an önce bir yerlere bu insanların tekrardan eczanelerini açıp yeni bir hayata başlamaları gerekiyor ama bu Antakya’da olacak bir şey değil.

bottom of page