top of page

Danıştay, eczacıları ve vatandaşı mağdur edecek uygulamaya “dur” dedi



ree

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından tasarruf amacıyla sağlıkla ilgili yapılan bazı düzenlemeler sonuçları hakkında basın açıklamasında bulundu. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından tasarruf amacıyla yapılan bazı düzenlemeler hem eczacıların hizmet sunumunda hem de vatandaşların ilaca erişiminde ciddi sorunlara yol açtığını belirten TEİS, “Bilindiği üzere SGK, terapötik (tedavi edici) eşdeğerlilik uygulamasını hayata geçirmek istemişti. Bu uygulama neticesinde, vatandaşın ilaç alırken ödediği fiyat farkları daha da artmış; kurum, etken maddeleri farklı birçok ilacı aynı eşdeğer grubunda değerlendirerek, yalnızca fiyatı en ucuz olan ilacın %5 fazlasına kadar ödeme yapmaya başlamıştı. Hasta daha pahalı bir ilacı tercih ettiğinde ise aradaki farkı cebinden ödemek zorunda kalmıştı” diye açıkladı.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, “Önce ‘Terapötik Referans (TR)’ adıyla başlatılan uygulama için Sendikamız tarafından Danıştay 10. Dairesi’nde açılan dava sonucunda, uygulamanın yürütmesi durdurularak iptal edilmişti. Ancak kısa bir süre sonra kurum isim değişikliğine giderek bu kez aynı uygulamayı ‘İç Referans’ adı altında tekrar yürürlüğe koydu. Sonrasında TEİS olarak Danıştay nezdinde açtığımız yeni dava sonucunda, bu uygulama için de yürütmeyi durdurma kararı alındı. Böylece vatandaşlarımızın karşılaştığı yüksek fiyat farkları azalacak, bazı ilaçlarda ise fark tamamen ortadan kalkacak” dedi.

Danıştay’tan emsal karar

Saydan açıklamasında, yalnızca bir hukuk mücadelesi kazanılmadığını, aynı zamanda bilimsel temeli olmayan bir uygulamanın önüne geçildiğini ve kurumun ödeme sınırının en ucuz ilacın yüzde 10 fazlasına çıkarıldığını da belirtti. Bu sayede hem hastalar ceplerinden daha az ödeme yapacak hem de ilaçlara erişim kolaylaşacak. Saydan şöyle devam etti: “Vatandaşlarımız eczanelerimize ilaç almaya geldiklerinde, her seferinde aynı ilacı almalarına rağmen farklı ücretler ödemeye başlamıştı. Bu durum hem vatandaşlarımızı mağdur ediyor hem de bu mantıksız ve nedensiz farkları açıklamak zorunda kalan biz eczacıları yoruyor; ciddi zaman ve hizmet kaybına neden oluyordu. İşin en dikkat çeken yönü ise Sağlık Bakanlığı tarafından izin verilmesi mümkün olmayan ‘terapötik referans’ ve ‘iç referans’ tanımlarının bilimsel gerçeklikten uzak olması. Bu ilaçlar aslında eşdeğer ilaçlar değildir. Bu tanımlar, ülke ekonomisi ve halk sağlığı açısından çok önemli olan ‘eşdeğer ilaç’ kavramının içini boşaltmakta ve henüz sağlık okuryazarlığının yeterli düzeye çıkamadığı ülkemizde yarardan çok zarar veriyor. SGK’ya göre bu ilaçlar sadece fiyat hesaplamasında eşdeğer oluyor ama farmakolojik olarak aynı değil. Vatandaş ‘bana reçetedeki ilacın daha ucuzunu ver, fark ödemeyeyim’ dediğinde; hem bu ilaçlar teknik olarak birbirlerinin yerine verilemediğinden hem de SGK’nın kuralları gereği bunu veremiyorduk. Çünkü bu ilaçlar sadece fiyat hesaplanmasında eşdeğer gözükmekteydi. Bu durumun bilimsel olmadığı ve hasta sağlığına fayda sağlamayacağı, Danıştay kararıyla da tescillendi.”

“Etken maddeyle reçete yazılması uygulaması daha sağlıklı”

Sadece ekonomik kaygılarla ve sağlık harcamalarında tasarruf amacıyla yapılan bu tür uygulamaların toplum sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Saydan, TEİS’in yıllardır savunduğu ‘etken maddeyle reçete yazılması’ uygulamasının çok daha sağlıklı bir çözüm olduğunun altını çizerek şöyle devam etti; “Gelişmiş ülkelerde uygulandığı gibi, reçetelerin ilaç ismiyle değil etken maddesiyle yazılması, hem devletin daha fazla tasarruf yapmasını sağlayacak hem de halk sağlığına ciddi katkı sunacak. Bu nedenle ilaçla ilgili yapılacak her düzenlemede hem vatandaşın hem devletin hakkını ve sağlığını korumakla yükümlü olan eczacıların görüşü mutlaka alınmalı.”


NEFES

ree

BİRGÜN

ree

TÜRKİYEDE YENİ ÇAĞ

ree

bottom of page