.jpg)
EYLÜL AYINDA EN ÇOK E-REÇETE YAZILAN İL YÜZDE 96,96 İLE TOKAT OLDU
TEİS: “BÜTÜN REÇETELER E -REÇETE OLARAK YAZILMALI”
Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü tarafından Eylül 2018 dönemine ait İllere göre E-reçete yazılma oranları yayınlandı. Oranlara göre en çok e reçete yazılım oranı yüzde 96,96 ile Tokat, en az E-reçete yazılım oranı yüzde 60,44 ile Ordu oldu.
Üç büyük şehirden, %90,42 ile İzmir bu üç büyük ilin en yüksek e-reçete yazılma oranına sahipken, %87,83 ile İstanbul ikinci , %85,64 ile Ankara üçüncü sırada yer alıyor.
E reçete uygulamasının 1 Temmuz 2012’den itibaren SGK tarafından fiilen başlatılmış olduğunu ve 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren de zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Tüm Eczacı İşverenler sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, en çok e reçete yazılan illerin yüzde 96,96 ile Tokat, yüzde 96,24 ile Aydın, yüzde 96,13 ile Denizli, yüzde 95,75 ile Çorum ve yüzde 95,63 ile Adana olduğunu söyledi.
EYLÜL 2018’DE EN AZ E-REÇETE YAZILAN İL YÜZDE 60,44 İLE ORDU
En az e reçete yazılan illerin de yüzde 60,44 ile Ordu, yüzde 68,37 ile Erzurum, yüzde 72,74 ile Kilis, yüzde 74,23 ile Afyon ve yüzde 78,82 ile Van olduğunu söyleyen Saydan, bir an önce bütün reçetelerin e reçete olarak yazılması gerektiğinin altını çizdi. ”
Bütün reçetelerin elektronik imza ile elektronik ortamda yazılmasının eczanelerin yükünü azaltacağını belirten Saydan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Özellikle nöbetlerimizde hastaneler tarafından yazılan reçetelerin kağıt olarak değil E-reçete olarak düzenlenmesi nöbetlerimizi kolaylaştıracaktır. Maalesef hala nöbetlerimizde gelen, A4 sayfasına yazılan reçetelerin sayısı hiç de az değil.”
E-REÇETE KAĞIT İSRAFINI ÖNLÜYOR
“E-reçeteye tamamen geçilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın desteği ve kararlılığı gerekmektedir” diyen Saydan, E-reçetenin kağıt israfını ortadan kaldıracağını bunun da dövizin ülkede kalması anlamında olduğunu dile getirdi.
Saydan, E-reçetenin hasta yoğunluğundan alelacele yazılan reçetelerdeki ilaç hatalarını ortadan kaldırdığını söyleyerek şunları kaydetti:
“Reçeteler elektronik imza ile yazıldığı zaman hekimden başkasının reçete düzenlemesine imkan vermeyecektir. Bu sebeple sahte reçete düzenlenmesine engel olunacaktır. Eczacılar olarak gelen reçetenin sahte mi gerçek mi olduğunu bilmemiz mümkün değildir. Bizlerin mesleğimiz gereği birincil olan görevi hasta reçetelerinin karşılanmasıdır. Sahtekarlıkları bilmemiz veya tanımamız mümkün değildir. E-reçete üzerinde tahrifat yapılması mümkün olmadığından meslektaşlarımız zan altında kalmayacaktır.
E REÇETE SAĞLIKTA SUİİSTİMALLERİ ENGELLİYOR
E-reçetenin hasta tarafından kaybedilmesi veya yırtılması imkansızdır. Bu sebeple hastalarımız reçete kaybetme sorunu yaşamayacaktır. E-reçete Sağlıkta suiistimalleri engellediği gibi eczacılarımıza reçete girişlerinde sağlanan kolaylık sebebi ile meslektaşlarımızın vatandaşlara “ilaç danışmanlığı“ hizmetine daha fazla zaman ayırmalarına imkan sağlamaktadır.
Elektronik imzalı e-reçete sistemiyle, büyük oranda sahte reçetenin ve kağıt israfının önüne geçildi, yazılan reçetelerle ilgili istatistiki bilgi toplanması kolaylaştı, reçete okunamama durumlarının yüzde yüz giderilmesi sağlandı. İlaç bilgisine ulaşma süresinin kısalması, doktor ve eczacıya vakit kazandırması, kayıt edilebilirlik, sürdürülebilirlik, takip edilebilirlik açısından E-reçete sistemi gayet kullanışlı ve sistemin tüm paydaşları için yararlı bir uygulamadır.
TEİS olarak; Türkiye genelinde E-reçete yazılım oranının yüzde yüze ulaşmasının çok önemli olduğuna inanıyor ve bütün reçetelerin E-reçete olarak yazılması için gerekli olan alt yapının tamamlanarak sistemlerdeki iyileştirmelerin bir an önce gerçekleştirilmesini istiyoruz.”
TEİS BASIN BÜROSU/28/11/2018